Bir zamanlar, sıcağı ve bereketi seven bir ev vardı. Adı Hurma’ydı. Karaburun’un tatlı esintileriyle büyüyen Hurma, misafirlerine her köşesinde dinginlik ve huzur sunardı.
“Benimle birlikte, hayatın tadını çıkar,” derdi Hurma. Gölgelerinde dinlenen herkes, kendini doğanın sunduğu en tatlı armağanların arasında bulurdu.